Angkor
Khmer İmparatorluğu
Kapsamı
Khmer (veya Angkor) İmparatorluğu, 9. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar var olan Kamboçya krallığı. Çinhindi Yarımadası’nın ucundan kuzeye modern Yunnan’a, Vietnam’dan batıya Myanmar’a kadar zaman zaman Güneydoğu Asya anakarasının çoğuna ve Güney Çin’in bazı bölgelerine hükmetmiş ve/veya vassalize olmuşlar.
İşte 9. yüzyılda imparatorluğun kapsamının (kırmızı) bir haritası:
İki din
Khmer İmparatorluğu, aynı zamanda Hinduizm ve Budizm arasında dini ve kültürel bir alışveriş dönemi. Hinduizm, erken Khmer İmparatorluğu’nun baskın dini iken, Khmer kralı Jayavarman VII, 12. yüzyılda devlet dini haline gelen Mahayana Budizmini tanıtmış. Hükümdarlığının hemen öncesinde neredeyse Angkor’un kaybedilmesiyle sonuçlanan bir yenilginin ardından, Jayavarman VII Hindu tanrılarının onları terk ettiğini düşünerek Hinduizm’den Budizm’e geçmiş. Ancak Khmer halkı, Budist öğretilerinin yanı sıra Hindu tanrılarına da tapınmaya devam ediyorlar. Tapınaklardaki oyma ve heykellerde her iki dinin senkretizmi görülebilir.
Çöküş
Khmer İmparatorluğu’nun çöküşü, genellikle 1431’deki Angkor Kuşatması ile işaretlense de, nedeni hâlâ bir muamma. Genel kanı, şiddetli muson yağmurlarının ardından gelen kuraklıklar ve sellerin Angkor’un büyük ölçüde bağımlı olduğu su sistemi de dahil olmak üzere altyapısına zarar vermesi ve bunun üstüne yönetici sınıfı ve halkın Angkor’u terkederek Phnom Penh’e doğru gitmesi.
Başkenti: Angkor
Angkor, zirve döneminde Khmer İmparatorluğu’nun başkentiydi ve bir milyona varan nüfusuyla 1.000 km2’lik bir alanı kaplayan dünyanın en kapsamlı sanayi öncesi kentsel kompleksiydi. Kral ve kraliyet ailesinin bile tanrılar için inşa edilen taş evlerde yaşamasına izin verilmediği için dini olmayan tüm binalar ahşap gibi çabuk bozulan malzemelerden yapılmış. Ayrıca Angkor, içme suyu ve zenginlik getiren mahsuller yetiştirmek gibi pratik amaçlar için kullanılan geniş kanallar, bentler ve rezervuarlar sistemiyle tanınır. Bu nedenle bu medeniyetten geriye sadece tapınaklar ve kanallar kalmış.
Günümüzde Angkor: arkeoloji parkı
Bugün ziyaret edilebilen Angkor arkeoloji parkı, ormanlık alan da dahil olmak üzere yaklaşık 400 km2’lik bir alana yayılıyor ve 9. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar Khmer İmparatorluğu’nun farklı başkentlerinin muhteşem kalıntılarını içeriyor.
Biz de 3 günlük bir bilet aldık ve parkı bisikletle gezdik. Totalde, alanda 72 büyük tapınaktan yaklaşık 20sini ziyaret ettik (bazılarını haritada işaretledik), Angkor Wat’ta gün doğumunu ve sitedeki en eski tapınaklardan biri olan Phnom Bakheng’den gün batımını gördük. Burası 9. yüzyılın sonundan kalma bir tapınak, karşılaştırma olarak, Angkor Wat 12. yüzyılda inşa edilmiş. Ama hava çok sıcaktı! Bu yüzden güne erkenden başlayıp günlük turumuzu öğlen bitirmeye çalıştık. Neyse ki park sadece taşlardan ibaret değil, kocaman bir ormandan oluşuyor ve yolun çoğunda ağaçların altında ve ormanda bisiklet sürülebiliyor.
Angkor mimarisi
Angkor tapınaklarının iki ana mimari yapısı var:
- Tapınak dağı: Hindu devalarının ikamet ettiği mitolojik kutsal 5 zirveli Hindu dağı Meru Dağı’nı sembolize eden bu tapınakların genellikle etraflarında, mitolojik sembole uygun olarak Meru Dağı çevresindeki sıra dağları ve okyanusu sembolize eden duvarlar ve hendekler bulunuyor.
- İç içe duvarların oluşturduğu galeriler: Çoğunlukla savaş ya da günlük yaşamdan sahneleri temsil eden kabartmalar için kullanılıyor. Bunun harika bir örneği Bayon tapınağı.
Ayrıca gözümüze çarpan, tapınak dağları Angkor Wat gibi (genellikle) 5 kuleli veya Phimeanakas gibi birkaç katlı piramit şeklinde olabiliyor. Ama tapınakların çoğunda bu iki özellik de bulunuyor.
Angkor şehrinin bir diğer ortak özelliği ise srahlar ve baraylar; kazı veya dolgu ile oluşturulan su rezervuarları. Bu rezervuarların öneminin dini mi, tarımsal mı yoksa ikisinin birleşimi mi olduğu açık değil.
Angkor Wat
Parktaki en ünlü tapınak olan Angkor Wat, dünyanın en büyük dini anıtı. Başlangıçta tanrı Vishnu’ya adanmış bir Hindu tapınağı olarak inşa edilmiş (daha önceki tapınakların Shiva’ya adanma alışkanlığını kırarak), 12. yüzyılın sonlarına doğru yavaş yavaş bir Budist tapınağına dönüşmüş.
Angkor Wat, iki mimari yapıyı, 5 kuleli bir tapınak dağı ile mitolojik Hindu savaşlarını tasvir eden geniş bir galeri bölümünü birleştirme gibi benzersiz bir özelliğe sahip. Bizim favorimiz, Hindu destanı Ramayana’nın bir parçası olan Lanka savaşı olan maymun savaşıydı (bu hikayeyi Malezya’daki seyahatimize başladığımızdan beri görmeye devam ediyoruz). Savaş, Ravana tarafından kaçırılan Rama’nın karısı Sita’yı kurtarmak için veriliyor ve Hanuman ve maymun ordusu da dahil olmak üzere müttefiklerinin yardımıyla Rama tarafından kazanılıyor.
Angkor Thom
Angkor Thom (Büyük Şehir), Khmer İmparatorluğu’nun son ve en kalıcı başkenti. On ikinci yüzyılın sonlarında Kral Jayavarman VII tarafından kurulmuş. Şehrin merkezinde Jayavarman’ın devlet tapınağı Bayon bulunuyor.
(Bu konuda net bir bilgiye ulaşamadık ama anladığımız kadarıyla Angkor, insanların yaşadığı tüm şehrin adı ve başkent o şehirde başkanlık alanı olarak kullanılan alan. Başkent imparatorluk sürecinde Angkor sınırları içinde birkaç kez taşınmış. Görünüşe göre her yeni kral kendi devlet tapınağını inşa etmiş ve bu tapınağın çevresindeki alan o hükümdarlık sırasında başkent oluyor.)
Angkor Thom’a açılan kapılar
Bayon
Bayon, 12. yüzyılın sonlarında veya 13. yüzyılın başlarında Jayavarman’ın başkenti Angkor Thom’un merkezinde inşa edilmiş. En ayırt edici özelliği, üst terastan çıkıntı yapan ve merkezi zirvesinin etrafında kümelenen birçok kuledeki sakin ve gülen taş yüzler (gülen yüzlerin Kral Jayavarman’ın kendisi veya Buda olduğuna dair hipotezler var).
Tapınak ayrıca mitolojik, tarihi ve dünyevi sahnelerin alışılmadık bir kombinasyonunu sunan iki etkileyici kabartmalarla ünlü. Örneğin deniz savaşlarını ve bir pazar alanındaki yaşamı gösteren kabartmalar. Bir Khmer isyanının tasviri bile var.
Diğer tapınaklar
Angkor’da çok fazla fotoğraf çektik ama diğer bazı favorilerimiz bunlar:
Devasa ağaçlarla kaplı Ta Prohm.
Benzer şekilde Ta Som:
Banteay Kdei’nin girişi:
Ve Phnom Bakheng’in tepesinde gün batımını izleyerek biten uzun bir yürüyüş gününden sonra biz!