Bangkok - Spirit element
Bangkok sadece turizm, kaos ve sudan oluşmuyor, aynı zamanda çok manevi bir şehir. Ülkenin %90’ı budist bir nüfusa sahip, dolayısıyla şehirde bu kadar çok tapınak görmek bizi şaşırtmadı.
Bu maneviyata biraz dahil olabilmek için, bir keşiş tarafından yürütülen 3 saatlik bir meditasyon kursuna katıldık ve yeni şeyler öğrendik. Oturarak yapılan meditasyonun haricinde, ayakta durma ve hatta yürüme meditasyonunu öğrendik. Bu sonuncusu bizim favorimizdi. Ayrıca daha önce bilmediğimiz bir bilgi olarak, meditasyon sırasında beklenmedik bir ses çıkarsa, onu görmezden gelmeye çalışmak yerine, sadece ona odaklanmak ve yavaş yavaş meditasyona geri dönmek gerekiyormuş.
Wat Paknam Phasi Charoen
Wat Paknam Phasi Charoen, Phasi Charoen bölgesinde bulunan bir Budist tapınağı. Burayı devasa bir altın Buda heykelini takip ederek bulduk. 69 metre boyunda ve 40 metre genişliğindeki bu heykel, 2017 yılında inşa edilmiş ve şehirdeki en büyük Buda heykeli olmuş. Tamamen saf bronztan yapılmasıyla da bu açıdan dünyada türünün ilk örneği.
Wat Paknam Phasi Charoen tapınağının içinde, “Kristal Stupa” anlamına gelen Phra Chedi Kaeo adında bir pagoda gördük. Kristal camdan yapılmış ve altın, değerli taşlar ve karmaşık tasarımlarla süslenmiş dört katmanlı pagodanın Buda’nın kalıntılarını içerdiği söyleniyor ve Budistler tarafından kutsal bir nesne olarak kabul ediliyor.
Wat Pho
Tam adı Wat Phra Chetuphon Wimon Mangkhalaram Rajwaramahawihan olan bu tapınak, Kral I. Rama döneminde, daha Bangkok başkent olmadan önce, eski bir tapınak alanının üzerine inşa edilmiş. Kraliyet ailesinin ana tapınaklardan biri. Tapınak kompleksi, en büyük Buda resimleri koleksiyonuna sahip ve aynı zamanda geleneksel Tay masajının doğduğu yer.
Bu kompleksin en ünlü kısmı, 46 metre uzunluğunda, altınla kaplı, yatan Buda heykeli. O kadar uzun ki tek bakışta hepsini görebilmek mümkün değil.
Yatan Buda’nın duruşu, tüm dünyevi arzunun son bulmasıyla tam bir manevi aydınlanmaya giriş sunan uyku veya uzanmış bir aslanın pozunu simgeliyor.
Wat Arun
Bu tapınağı ziyaret etmedik, sadece nehirden tekneyle geçerken gördük ama en sevdiğimiz tapınak olabilir çünkü diğer tüm tapınaklardan farklı bir havası var.
Şafak Tapınağı olarak da bilinen Wat Arun’un tarihi on yedinci yüzyıla kadar uzanıyor. Tapınağın en etkileyici özelliği, Khmer tarzı bir kulesi olan ve güneş ışığını yansıtan ve mücevherlere benzeyen karmaşık desenler ve güzel cam parçaları ile dekore edilmiş prangası. Tayland’ın en uzun tapınaklarından birisi bu.
Tapınak ziyaretlerinin ardından yürüyüş meditasyonumuza geri dönebiliriz ^^