Kampot
Kampot, Preaek Tuek Chhu Nehri’nin yanında, eski kolonyal şehir merkezi, durian heykeli ve Fransızlar tarafından inşa edilmiş eski bir köprü ile küçük bir kasaba. Vasat mimarisine bakıldığında, Fransızların uzak Kamboçya kolonilerine çok da önem vermediğini görebiliriz:
Kampot biber çiftlikleriyle ünlü. Kampot biberi, mineral bakımından zengin (çoğunlukla kuvars) toprağı nedeniyle uzun süreli bir tat yaratıyor ve kimileri tarafından dünyanın en iyi biberi kabul ediliyor. Aynı zamanda Korumalı Coğrafi İşaret sertifikasını (Şampanya gibi bölgesel ürünleri koruyan aynı sertifika) alan ilk Kamboçya ürünü. Kızıl Kmerler zamanında biber üretimi neredeyse yok olmuş, ancak sonradan ününü yeniden kazanmış. Ama korona zamanlarında yine ağır bir şekilde etkilenmiş, mesela gönüllü olmak istediğimiz bir çiftlik yakın zamanda kapanmak zorunda kalmış.
Geleneksel müzik okulu
Kasabada dolaşırken, yetim çocukların geleneksel enstrümanlar kullanarak müzik öğrendikleri Khmer Kültürel Gelişim Enstitüsü’nü keşfettik. Bu kayıt sırasında bir öğretmen yoktu ve çocuklar daha çok gelişigüzel çalıyordu ama enstrümanların sesini duymak mümkün yine de:
Kullanılan enstrümanlar:
Expatler ve barlar şehri
Kampot ayrıca expatler tarafından oldukça ünlü - buraya gelmeden tanıştığımız ve Kamboçya’da yaşayan yabancı herkes Kampot’ta yaşıyordu. Biz de denk gelmişken, Saint Patrick gününü oradaki bir İrlanda barında kutladık, Viyana’daki herhangi bir İrlanda barından daha güzeldi. Orada, çoğu Yeni Zelanda ve Avustralya’dan gelen birkaç expatle konuştuk:
Gördüğümüz diğer bazı yerlere benzer şekilde, Kampot’ta da kaçınılması gereken bazı barlar vardı. Tanıştığımız bir expatın “girly bars” olarak adlandırdığı bu barlar (gerçi tartışmalı bir şekilde, kendisi de kendinden genç bir Khmer kadınla evli yaşlı bir Avustralyalı adamdı), barmenlik yapan veya işin bir parçası olarak etrafta oturan bir dizi genç yerel kadınla birlikte geliyor ve neredeyse yalnızca yaşlı beyaz erkekler tarafından ziyaret ediliyor. Orada işlerin nasıl yürüdüğünü tahmin edebiliyorsunuz.
Buraları bir yana bırakırsak, yabancıların neden Kampot’u tercih ettiğini görebiliyoruz. Hâlâ aktif yaşamı ve batı tarzı barları ile büyük bir şehir, ancak yine de yüzmeye veya yürüyüşe çıkma imkanları sunacak kadar doğayla iç içe. Biber çiftlikleri tekrar büyüyüp gönüllü kabul etmeye başladıklarında, daha fazla zaman geçirmek ve gönüllü olmak için buraya geri gelebiliriz.